15 Aralık 2012 Cumartesi

Cenneti tadan ölümlü.
Hasret memata, özler toprağı.

Karış uzakken canana.
Nefesle savaşır, ürkütmez kediyi.

Özletir uykuyu. doğacak güneşi
O kirpik, o nazar.

Tek lif saç düşer cemale.
Gölge yapar yüreğimde.

Kanar gözler kırpmadan kurur pınarlar
Ama ruh çağlar içerde kanan duygular.

Silip geçme katrelerini
Yürek sızlar, durur mızraplar.


Sevi midir bu ?

Bu kadar mı güzel yaradırlır.

26 Kasım 2012 Pazartesi

Aşktan Kaçma !

Kitap gibidir kadınlar okursun, onca gürültüye rahatsız edene rağmen sarar seni sürükler aşık eder, sadece okunduğuyla kalmaz, düşündürür, zamanını yer ama seni hayata bağlar. Bazı kitaplar okumaktan soğutur adamı. Yıllarca denemezsin bidaha. Her kitap bişeyler ögteri kimi cesareti, kimi fedakarlığı, kimi aşkı. İlk kitabın biter sonra belki yarısında bıkarsın belki o seni bırakır. İlk denemede kendi kitabını bulabileni görmedim daha. Şoktasındır inanmazsın masal bitmiştir.

Ve bir şekilde içinden gelen bir ses korkmamanı yeni bi kitaba başlamanı ister. Bu fikir iyiden iyiye içine işler. Eskisi kadar güzel olmasnın imkansız olduğunu sanırsın. Kendine bahanaler bulursun, kendinle savaşırsın sonra yenilirsin yeni bi kitabın vardır. Eskisinden daha güzel bile olsa önyargılısındır. Artık eskisi kadar saf, masum duygularla okumazsın. Fazla baglanmamaya çalışırsın. Yine yarıda kapanacağını sanar kendini kaptırmazsın ama zamanla değişir fikrin bu yavaş yavaş bağlanırsın konuyu daha fazla kaçırmamak için hemen sarılırsın kitaba, artık kitabın ellerindesindir. Eski kitabın aklının ucuna bile gelmez dünyalar senindir ve ikinci kitabında biter yine bir şeyler ögrenmişsinrdir. Üçüncü kitabı ona göre seçersin.

Kimin dev kütüphanesi vardır kitapların isimlerini bile hatırlamaz. Kiminin bir kitabı vardır ezbere bilir.
Kimi hor kullanır, kimisi gözünden sakınır .
Hor kullanan geriye dönüp baktıgında hırapalanmış bir kitap görür. Ama gözünden sakladıysan aynaya baktığında hırapalnmış bir adam görürsün.
Bazı kitaplar hayatını değiştirir, bakış açını, kalp ritimlerini, bazı kitaplar yorucudur anlamak için aynı yeri dört kere okuman gerekir. İstersen anlamaktan vazgeçip bir sonraki satırdan devam edersin, istersen anlamak için kendini zorlarsın.

Aynı anda iki kitap okuyamazsın agır gelir, zaman ayıramazsın sonra ikisindende vazgeçersin.
Bazı kitapları elde etmeden seversin, ne olduğunu merak edersin, kapağınına bakar hayal kuararsın, aklından çıkmaz nereye baksan onu görürsün.
Artık hayal kuramaktan başka birşey yapamadığını, çaresizliğini görürüsün vazgeçersin.

Kimi kitabında kapagına aldanıp okursun. Çok güzeldir kapağı, aldanırsın ama içini zamanla gösterir. Daha başlarında bırakırsın.

Bazı kitabı şanssız bir şekilde kaybdersin. Bazı kitabı onun korumak için kaparsın.

Güzeldir be kitaplar...

Bazıları uzundur karışıktır oku oku bitmez sıkılır bırakırsın.
Bazısıda kısacık bir öyküdür hiç bitmesin istersin o kadar saf ve temizdir ki,

Ama biter hep biter ya...
Var mı bitmeyen bir kitap ?

Herşey bittikten sonra etkisi üstündedir hala tekrar okumak istersin ama okuyacak olursan bile okuyacakların eskisinin aynısından başka bişey degildir.

Yenisini alırsın biter, bidaha alırsın biter, hevesle bir yenisni daha alırsın yine biter.

Biter abi ne bekliyosunki.
En fazla yavaş okursun bitmesin diye, elinden başka hiç birşey gelmez.

Ama sen kitap okumaktan vazgeçme sakın.
Hepsinin içinde senin bulman gerken bir kitap olduğunu unutma.
Birgün karşına yarısı boş bir kitap çıkar, o senin kitabındır, onun diğer yarısını sen doldurursun.

Ama senin kitabında bitecektir elbet, belki ölümle birlikte, belkide bu kitap hiç bitemeyecek diye düşündüğün saniyede.
Onu ben bilemem ama tek bir tavsiyem vardır.

Aşktan kaçma !


"Yüzyıllardır oynanmasına rağmen hiçbir seyirci; sahneye fırlayıp romeo’nun zehirli ıksiri ıçmesine engel olmamıştır. Sonunda geminin batacağı bilindiği halde titanic defalarca ızlenmiştir. Bitecektir korkusuyla aşktan kaçarsan hayattan hiçbir tat alamazsın. Çünkü romeo ölmeli, titanic batmalı ama aşk her şeye rağmen yaşanmalı."

Adam Fawer

12 Kasım 2012 Pazartesi

Onlar İnsan Değil !

Hangi milletin vekilisin sen ?

Bu cümle, bir bdp li vekilden yumruk yiyen polisin verdiği tepki.

Bu arada Erdoğan'a hak verdim.

Grev aldatmacadır, şantajdır, blöftür dedi.
Biz sağlık problemleriyle ilgileniriz, ölmek istiyorlarsa kendi seçimidir dedi.

Helal olsun !

Bence çok haklı.

Hatalarını eleştirdiğmiz kadar, doğrularınıda savunmalıyız.
Her saniye muhalefet olacak kadar yanlı bakmıyorum.

Ne kadar objektif olmamın imkansız olduğunu bilsemde, elimden geldiğince objektif bakmaya çalışıyorum.

Konumuza dönersek,

Hangi milletin vekilisin sen ?
Benim polisime nasıl tokat atabiliyorsun ?

Eylem yapıyolarmiş
Niyee ?

Barış istiyorlarmış, e ne yapsınlar o durumda bende olsam bende barış isterim.

Çaresizler

Günden güne kayıp verirken çaresizler.
Dağda itler gibi yaşamaya mahkümken çersizler.
Dışardan onlarca yardım alırken bile çaresizler.

Korkuyorlar

Askerlerimizden, komandolarımızdan, toplarımızdan korkuyorlar.
Biliyorlar ki;
Bizim gazabımız halkları değil teröristleri ürkütür, toplarmız savaş değil barış için patlar.

Kıskanıyorlar

Bağımsızlığmızı,
Rahatlığımızı,
Özgürlüğümüzü,
Devletimizi kıskanıyorlar.

Sonra anlaşalım diyorlar. Analar ağlamasın, kan dökülmesin diyorlar.
Bende onlara tek bir şey söylüyorum.

Devlet asla bir terör örgütüyle anlaşmaz.

Faşist düşünüyosun diyenler olur şimdi.

Faşizmse faşizm. Bin tane pkk leşini. 1 askerimin tırnağına değişmem.
İnsanlık diye bir şey yok çünkü

Onlar İnsan Değil !


10 Kasım 2012 Cumartesi

1881 - ....



""""""""""""""""""""""""""""""""""""""""""""""""""""""""""""""""
Seni ne kadar beynimizden silmeye çalışsalarda.
Akıl edemedikleri bir şey vardır ki,

Sen bizim beynimize değil kalbimize kazılısın ATAM.

"""""""""""""""""""""""""""""""""""""""""""""""""""""""""""""""""


9 Kasım 2012 Cuma

İşte "adam"

Başbakan 10 Kasım'da Ata'nın huzuruna çıkmama kararı almış.
İsabet olmuş.

Diğerininde kulağı ağrıyodur o da gelmesin.
O kulak ağrısının sebebi başka aslında...

Cumhurbaşkanı'nı sevip de cumhuriyeti sevmemek nasıl bir zihniyet ise artık.

Onlar Muhterem Fettullah Gülen Hoca Efendi'nin Bir O Kadar Yüce Kardeşi Hasbi Nidai Gülen Efendi'nin mezarına gitsinler. Yakışırrr.

Bi tarafta durum bu.
Bir tarafta da başka bir olay...

Malatya'da evinde oturan bi köylü. Bütün sessizliği bozan bir patlama sesiyle dışarı çıkar. Tarlasına gider.

Alev alev yanan bir skorsky.

Köylüler toplanır, jandarma ambulans aranır.
Kaldırırlar hlikopteri sonuç. 5 aslan şehit.

Ama dönüp tarlaya baktığında görünen manzara kayısılar ziyan olmuş, ağaçlar sökülmüş, ürün ziyan. Yılların emekleri, tek geçim kaynağı, yıllardır gözü gibi baktığı tarlası mahvolumuş.

Amcam üzgün,
Ama hasat için değil !

Sonra köye gelen general amcamızı bulur, bütün masrafların karşılanacak der.
Malatyalı amcamın cevabı aynen şu oldu.

" Beş askerimize mezar olan yerden ben para almam "

İşte "adam"

Bence arkadaş biraz kıskandı...

Norveçte 71 kişiyi katleden teröriste. 21 yıl hapis cezası.
Enteresan bence, çünkü tahmin edildiği gibi Türkiye'de değil de Norveç'te bu durum.

Bugün televizyonda gördüm bizimkini. Yine bağırıp çağırıyo.
Konuşma yaptı ben konuşmasından şunu anladım.
Beyimiz bunu garipsemiş biraz.

Çünkü

Size yakışmaz dedi. İdam edin dedi.

Aslında çok doğru dedi. Evet onlara hiç yakışmaz.

Ama...

Emekli generalleri içeri almak.
13 yaşında, 27 adamın tecavüzüne uğrayan kıza, kendi isteğiyle yapmış demek.
Yine yolda taciz edilenlere, oranızı buranızı açmayın demek.
Cebinde yumurta ile yakalanan üniversiteli gençleri hapsetmek.
Havacılıkta grev yasağı getirmek ve ardından ertesi gün yapılan greve katılanları işten çıkarmak.
Annesi hasta olup devletten yardım isteyen adama "Ananı da al git" demek.
Apo isimi köpeği imralı da besleyip, örgütle iletişimde tutmak.

Sadece bize yakışır...

Bence bizimki bu haberi duyunca düşündü nasıl bizim kadar hukuksuz olabiliyorlar diye.

Bence arkadaş biraz kıskandı...


4 Kasım 2012 Pazar

Rizeli Mucit

Rizeli mucit abi adam sandalye yapmış. Ama enteresan bi şey.
Pantolonun içine monte ediyosun.
Sen ayaktayken oturuyomus gibi geriye egilince, o ters kuvvet uyguluyor ve koltuk şeklinde direnç gösteriyor. Yani bi nevi havada oturuyosun.

Tahtadan yapılmış engelli ve yaşlılar için.
Sandalye koltuk bank olmayan yerlerde oturabiliyorusn.
Çok güzel.

Şimdi adam bunu yaptı piyasaya sürecek.
Tutunacak dal arıyor.
Ve amerikan quirky şirketine baş vuruyor.

Büyük bi şirket.

Şirket sitesinde bu ürünü oylamaya sürdü.
Hala oylanıyor 30 gün sonra gelen oylara bakılarak üretime karar verilecek.
Ve bütün dünyaya tanıtılacak.

Bu yazıyı yazmamın sebebi şu.

İlerde böyle havada oturan adamlar ya da çok havalı bir amerkan markası altında böyle bir icat görürseniz.

"Elin adamı neler yapıyor" demeyin.
"Biz vatandaşa sahip çıkmıyoruz" deyin.

1 Kasım 2012 Perşembe

Kendi düşen ağlamaz...

Ankara'nın ayazı...
Varmı bilmeyen ?

Varsa söyliym
Kaba etinin buz kesilmesi kısaca.

Şu yazı bi dursun kenarda başka bi şey diyecem.

Geçenlerde başbakan ulusa sesleniş yaptı.
29 dakika seslendi.

Hiç de gereği yoktu, boşuna nefesini yordu.
Biz biliyoruz ki,

Sonbahar + Ulusa sesleniş = Kombiyi kıs

Doğal gaza zam, elektriğe zam. Ee neyle ısınacaz.
En iyisi boşver üşüyelim. Zaten soğuk havada beyin fonksyonları yavaş çalışıyorumuş.
Birilerinin işine gelir. Siz merak etmeyin, biz evde koyun koyna sarılıp ısınırız.
Bir çoğumuz yabancılık çekmez bu duruma zaten.

Bizde kömürde çok.
Menşeii belli artık sağır sultan biliyo.

Tamam kömür yakalım. Ee sonra.
Sokaklar duman konseri. Göz gözü görmüyo.
Her yer zoba dumanı.

Dün farkettim Ankara olarak zamanda yolculuğu gerçekleştirmişiz habermiz yok.
On beş sene öncesine döndük.

O sokaklarda, parklarda CO2 yi ciğerine çeken tinerci gençlik, iyi kafa yaptığını anlayınca tineri bıraktı bacalara sarıldı.

Bak bir çok soruna çözüm oldu bu zam.

Ve üstelik esmiyo abi. Esse yine dağıtır biraz.

Araştırmaya devam ettikçe de eneteresan şeylerle karşılaşıyorum.
Zamanında aynı sorunla karşılaşan farklı bir hükümet, Elmadağ'a dev pervane koyma fikrini gündeme getirmiş.

Şimdi ağlasammı, gülsemmi bilemedim ?

Velhasıl kelam...

Başta yarım bıraktığım konuya geri döneyim.
Ankara'nın ayazı donduruyo adamı.
Önümüz kış ve daha ilk soğuklar gelmeden yapılan doğal gaz zamı, bana bir atasözünü hatırlattı.
Sakın ama sakın homurdanmayın.


Kendi düşen ağlamaz...




31 Ekim 2012 Çarşamba

Aşk ?

Bir arkadaşımın isteği üzerine yazıyorum bunu, aşkdan bahsetmemi istedi. Tamam ozaman.

Aşk nedir ?

Bi mallaşma halleri
Bulutların üstünde olma hissi
Uykusuzluk
Dalgınlık
Şarjsız telefon...

kısmen.
Aslında bunlar belirtileri.

Aşk nedir biliyomusun ?

Mantığı bir yana bırakıp kalbinle düşünmektir.
Aşk bi gecekondu'yu şato görmektir.
Utanmaktır çekinmektir. Gereksiz şeylere anlam yüklemektir.
Bencillikten uzaktır. Ayrı bedenlerde bir olmaktır.
Sıkıntıların bittiği gerçek yaşamın başladığı yerdir.
Cennettir aşk.
Aşk güzeldir.

Aşk buluşmaya giderken elini cebinde ısıtarak gitmektir...

Ve bu kimsenin hoşuna gitmiycek ama

Aşk yalandır, asla karşılıklı değildir bi kere, zarar verir insanlara her iki tarafada, ama ne kadar aşıksan o kadarda üzülürsün diyebilrim.

Yani aşk diye bir şey yok.

O hormonal bir bozukluktur.
Bi nevi yaylarının gevşemesi denilebilir.

Benim için tek bir anlamı.
Aşkın bence tanımı.

İnsana rahatın batmasıdır.





30 Ekim 2012 Salı

Amaç Hep Aynı

İngiltere, Fransa, Rusya

Farklı ülkeler ama amaç tek.

Bir tarafta da o meşhur hasta adam. 6 cepheden dalıyorlar. Kiminde savaşamadan binlerce kayıp kiminde bütün mazlum milletlere örnek bir zafer.

İsyan eden

Araplar
Slavlar
Rumlar
Ermeniler

Ermeniler...

Millet-i Sadıka !

Dertleri neydiki yüzyıllarca dost bildiğimiz kardeş bildiğimiz başımızın üstünde tuttuğumuz o sadık millet. Ne mi olduda arkadan vurdu ?

Araç oldular, başka milletlerin aracı. Toprak vaat edildi. Güç vaat edildi. Ellerine silah tutuşturup haydin savaşa. Kim gitmez. Hasta adamın yanında çürüyeceğine o da bişeyler koparmak istedi.

Sonra Çarlık Rusya oldu sana Sovyet Rusya. Ben ugrasamam arkadaş dedi zaten derdim çok.


İngiltere, Fransa destek attı Millet-i Sadıka'ya

1918 e kadar ölü miktarı 3 milyon Müslüman Türk. Köylerini terkedenler, evleri yakılanlar, karnında bebeğiyle öldürülenler.

Noldu şimdi peki.


En yakın dost 2 toprak parçasına arkadan mı vurdu. Suçlumu evet. Peki tek suçlu o mu hayır.
Zamanında kardeştik omuz omuza savaştık. Başkaları el attı kanlı bıçaklı olduk.

Amaç Hep Aynı

Bknz. Kürt Meselesi







29 Ekim 2012 Pazartesi



On binlerce insan,
biz hala burdayız demek için bir arada toplandı bugün !

GURUR DUYARIZ

29 Ekim Cumhuriyet Bayramı

Ekim 29

Bu tarih herkes için mutlaka bir şeyler ifade eder.

Kimisine,

Atatürk
Tören, bayrak
Kurtuluş yılları
Okulların tatil olması :)

Bunlar iyi niyetli ifadeler.


Kimine görede bugün,

Yas
Nefret
Kin günüdür.


Bu milleti sonsuza kadar şeriatla yönetmeyi hayal edenler için,
Hayal kırıklığı günüdür.


Tekkeleri tarikatları kapatılanlar için,
Nefret günüdür, intikam günüdür.


Bence onlar için sadece kuyruk acısı günüdür :)


Bugün onları rahatsız eder, kabullenemezler.
Kendilerince protesto etmeye çalışırlar.
Böyleleri hep vardı ve olmaya devam edecek.

Biz Mustafa Kemal'in askerleriyiz !

Cumhuriyeti savunmamız birilerini rahatsız ediyorsa eğer,
Verdiğimiz rahatsızlıktan dolayı

GURUR DUYARIZ !